18 Nisan 2019 Perşembe

BİRAZ MAZİ BİRAZ NOSTALJİ...

ESKİYE ÖZLEM...
hani yaşlı büyüklerimiz der ya bizim zamanımızda böylemiydi? diye.
içimde bir nine var şuan bas bas söylüyor bunu bana...


konu nereden açıldı o nine nasıl içime girdi kısmına gelirsek benim antika ve kitap aşkımdan :)
arkadaşımla bursa da sahaf gezelim dedik 
yeni kitap almayı çok sevsem de ikinci el ve eskimiş kitapların yeri  farklı bende.
kokuları bile ayrı ayrı güzel.
neyse hadi gidelim gezelim derken eski bir dükkana girdik ikinci el eski kitaplar eski eşyalar daktilolar neler neler.
benim direk verdiğim tepki ben burada ölmek istiyorum oldu.
:)

zaten kitapçılardan çıkamayan ben eski eşyaların nostaljinin kucağında buldum kendimi lütfen zaman dursun ve ben tek tek o kitapları koklayayım eşyalara dokunayım sonra hikayeleri hakkında hayaller kurayım kimsede günümüze çağırmasın beni.
tabi ki öyle olmadı ama orada geçirdiğim süre zarfında olduğum andan baya koptum o kadarı bile güzeldi.
alışverişimi yaptım 
eee dururmuyum girdi o nostalji tozu içime hadi başka bir dükkana :)

sonra eski zamanlar geldi aklıma
heh işte o ara girmiş bizim nine içime.
çocukluğum geldi aklıma, o zamanlarda ki insanlar o zamanlardaki güven, saygı insanların biraz daha insan olduğu anlar...
ah evladım eskiler farklıydı diye başladık biz nineyle sohbete
-o zaman insanlar başka severdi.
sevmek, özlemek, aşk, küçük, büyük farklıydı.
terbiye vardı terbiye.

bir kere çocuklar özgürdü, sokaklarda kahkaha sesleri vardı, çay bardaklarının sesleriyle karışır çekirdek sesleri araya kaynar dedikodular her devirde olurdu :)
aaa komşu teyzeler örgü örerdi bilmem kim amca kahveden dönerdi 
gerçekti işte evladım her şey, komşu komşuya güvenirdi
o zamanlar bilinirdi ev alma komşu al sözünün önemini...


-ah be ninem bilmem mi benimde çocukluğum sokaklarda geçti oyuncaklara ihtiyaç duymazdık iki dal bir taş bolca hayal gücü.
gece geç saatlere kadar oynardık salçalı ekmekler yer çişimiz gelse oyundan kopmamak için gerekirse altımıza işerdik.
-heh evladım işte o zamanlar özeldi. tabi kötü şeylerde olurdu ama bu kadar göz önünde değildi bir utanmak duygusu vardı ar, edep, haya vardı.
peki aşklar ninem onlarda var mıydı?
olmaz mı, dedi içimde ki nine mahçup bir gülümsemeyle
şimdikinin klavye aşklarından değilmiş, adam gibi sevilir kopyala yapıştır gibi taklit edilmezmiş ilişkiler.


aç hayvanların leşlere baktığı gibi insanlar iki dakikalık zevk için bakmazlarmış birbirlerine. masummuş aşklarda...
çocukluğumuz gibi saf ve temizmiş...
eee ninem noldu da insanlar bu hale geldi biz bu hale geldik?
....
oooo herşeyi de size anlatacak değilim ninemle aramda gerisi :)
koyu bir muhabbet bolca eskiye özlem...
ah o eskiler eskimiyorlar bir türlü.


geçmişi herkesten daha çok özleyen biriyim çocukluğum değil sadece eski dönemlerde var.
daha neler var.
yaaa bir eski dükkan nerelere götürdü beni.
bu arada eskiye özlemle ilgili harika bir film var en azından bana çok hitap etmişti çok beğenmiştim izlemek isterseniz: ''pariste bir gece yarısı'' verdiği mesaj çok anlamlı.
sevgilerimle
  :)


ZAMAN

tutamadığımız tek şey zaman...
akıp giden, nelerin olacağını bilemediğimiz gizemli bir kelime.


zamanla kavgası olanlar vardır
zamana bırakanlar


ne garip şey şu zaman aklım almıyor.
Shakespeare'inde dediği gibi ''zaman ecele akar''
ölmek için geldiğimiz bu hayatta yaşamaya çalışmak bana ironik geliyor.
yer çekimine direnmek gibi.


1 saniyenin bile telafisi yokken neler için hayatımızı mahfediyoruz.


gerekli gereksiz herşeye en değerli şeyimi, zamanı mı harcarken kendime niye vakit ayırmıyorum
niye önce ben diyemiyorum, diyemiyoruz.
bu hayata sadece yemek yemek, öylesine yaşamak için belli rutinleri tekrarlamak için gelmiş olamayız.


şu ana gelene kadar neler yaşadım.
neler denedim, tecrübe edindim.
işte o anlarda zamanın göreceliğine şaşırıyorum.

ufak bir tavsiye benim gibi hissettiğiniz de geçmişe dönün.
belki 3 sene belki 5 sene geçmişe.
inanın neler değişmiş şaşırıp kalıyorsunuz.


bu yaşların, geçen sürenin telafisi mümkün değil o yüzden yaşayın bu hayatı.
keşfedin, okuyun, yeni şeyler deneyip sizi siz yapan şeyleri öğrenin.
önce ben deyip günde bir saat bile kendinize vakit ayırıp şımartın kendinizi.
sevdikleriniz hayattayken sıkıca sarılın, daha çok sevin, telafisi mümkün şeyleri telafi edin.


o yüzden zamanınızı kime nasıl harcadığınıza dikkat edin.
en çok kendinizle vakit geçirin asla boşa olmayacak bu vakit.
hayatta tek telafisi olmayan şey zaman unutmayın
sevgilerimle ayşu ;)